dayanmak

dayanmak
dayanmak (-e) sich stützen (auf A); sich (an)lehnen (an A); vertrauen (auf A); irgendwo (nicht) lange bleiben; sich halten, bestehen (-e gegen); Arbeit abwälzen (-e auf A); Stoff strapazierfähig sein; standhalten;
gaza dayanmak Gas geben

Türkçe-Almanca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • dayanmak — e 1) Bir yere yaslanmak, kendini dayamak Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor. M. Ş. Esendal 2) nsz Kullanılışı uzun sürmek, dayanıklı olmak Bu kumaş çok dayandı. 3) Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yumurta kapıya dayanmak (veya gelmek) — yapılacak iş için zaman çok daralmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bıçak kemiğe dayanmak — çekilen sıkıntı artık katlanılamayacak bir duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelip çatmak (veya dayanmak) — vakti gelmek, kaçınılmaz olmak Konser günü gelip çattığındaysa stadyumda mahşeri bir kalabalık vardı. M. Mungan Ayrılık günleri geldi dayandı. Âşık Veysel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapıya dayanmak — 1) gelip çatmak Kış kapıya dayandı, daha kömür alamadık. R. N. Güntekin 2) bir şey elde etmek için bir yeri, bir kimseyi zorlamak, göz korkutmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TEVEKKÜ' — Dayanmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEZELLUK — Dayanmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • dal vermek — dayanmak, yaslanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istinat etmek — dayanmak, yaslanmak Bizden evvelki zamanların tarihleri ekseriyetle indi vesikalara istinat etmiştir. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tahammül etmek — dayanmak, katlanmak, kaldırmak Sanıyorum ki hep benim hatırım için bu hayata tahammül ediyor. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • takat getirmek — dayanmak, katlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”